NE OLUR?

Rose quartz ve ametist bir arada bulunursa ne olur? ;)

HAPİNESS

Şahane gün,kar yağıyor.Zemin kat Ankara manzaralı kutu evimde bir boru patlamadan,kışlık lastikleri taktıramadığım için bir anda agorafobiye yakalandım.Amaçsızca kayan arabaları izliyorum...


Daha güzeli var.O starbucksdaki Misto cookienin kakaolusunu yaptım.Yanında kararmış çayımla..



Ama hayata şu eifel towerlı konseptimi gerçekleştirdim ya,ölsemde gam yemem.Böyle duvara yaslı bir şekilde dursa iyi olacak gibi...

BİDE BALONA BİNEYDİM...

Ne demiş Cem Yılmaz,Ürgüp'e gitmeden peri bacalarını gösterebilen tek kişi benim...
Orda da bir pisi bulduk tabii..

SAND AT HOLİDAY...

FISTIK VE BAYRAM

9 gün tatil ya!Süperdi yat yat yat bi hal oldum.Sonra yola düştük.Bayram kitabımla..

Yoldaş igorda vardı...


Bayram şeysi işte,fıstık mıstık..

He hazır kitabın havasındayken hemen anlatayım.Eskiden kapı kapı dolaşıp şeker toplardık kuzenlerle.Bir keresinde yanılmıyorsam 2 sokağı baştan sona dolaşmıştık.O minik pembe çiççekli bez çantalarımızın ağzı kapanmıyor.Biz hem yiyoruz hemde yediklerimizin yerine yanilerini koyuyoruz.Sevdiğimiz ürünler o zamanlardaki balin bonbon şekerler,hobby,bilumum sakız çeşitleri(turbo,pembo,tipitip,minti)birde şanslıysak topitop başka da bişi yoktu zaten anca ev gezmesine gidince madlenle kaynaşıyorduk şimdi onunda yüzüne bakmıyoz ya neyse,tiksindiklerimiz cici şeker(eskişehirin yüz karası,oranın sahibi niye onu hala üretir,kimse ona ne kadar iğrenç bir çikolata yaptığını hala söylemez mi anlamadım gitti senelerdeir.Bu bayramda da bi akrabamızda o dore kaplı çikolata tuttu kalp krizi geçirecektim.Nasıl olduysa o çikolata arabaya kadar gelmiş.Benim kabusum oldu,beni izliyor sanki.Gece ünüğüme kaçacak diye korkuyorum!!),susamlı şeker(adam durmuş durmuş susamla şekeri birleştirmiş hayret bişi ya...)ve FISTIKLA LEBLEBİ ŞEKERİ KARIŞIMI...

Bak bunla alakalı bir olay anlatayım.Kuzenlerimle benim sivri zekamız sanırdı ki dış sıvası mozaik olan her iki katlı evde almancılar yaşıyor.(bir iki tanesinde yaşıyordu ama!!) hatta birinde yakışıklı bir abi ve kurt köpek barınıyordu her bayram dibinde biterdik Bu abi alamancımı değilmi bilmem ama bayramda özenilmiş bonbonlardan verirdi bize.Lakin abi bize bir bayram yamuk yaptı ve beyaz naylon poşetimize fıstık doldurdu birde bize dedi ki bu bayram şeker alamadık çocuklar.Hihi diye güldü..Biz çok kızdık abiye hem alamancısın,hem yakışıklısın hem de alman kurt köpeğin var(alman kurt köpeği var diyemi alamancı sandık abiyi acaba?) ama şeker alacak paran yok.tü sana.Ona ceza vermeye hemem karar verdik ve yakışıklı abi kapıyı kapatır kapatmaz bütün fıstıkları onun kapısına döktük ve kaçtık.Bir daha ki bayramlarda da ona uğramadık.Ben onun evinin önünden geçerken hep kapının önüne bakardım fıstık var mı diye...Sanki hayatının hatasını yaptığını anlayacak ve o fıstıklar sonsuza dek kendisine ders olsun diye süpürülmeyecek...Kesin bizden sonraki kapı çalışında görmüş ve annesine haber vermiştir.Anneside bi ton küfür etmiştir bize.Kime verdiğide belli halbuki.

Vicdanım sızlamasın diye buradan o abiye sesleniyorum.Evet o fıstıkları biz döktük.Sonra da çok pişman olduk.Bizi affet abi ve şu imajına yakışmayan fıstıklardan dağıtma bi daha,ne bileyim kesme şeker falan dağıt.Adı şeker olur hiç olmadı...

STREET STYLE

Şu aralar bir siteyle haşır neşirim.Sitede oldukça iyi styleler var.Bir kaç tanesini paylaşayım...


Link



Link




Link



Link

BUNA BAYILDIM...

Bu hırkaya bayıldım...Detaylı bakmak isteyenler için link...Linkdeki resmin üstüne tıklayınca daha detaylı görebiliyorsunuz.Anne bizim örgü makinemiz artık niye yok?Olaydı da şunu bana yapaydın:(

NE YAZACAĞINI BİLEMEMEK...

eee...Kaç ay olmuş yazmayalı.Girişi bilem zor yaptım.Hangi maili kullandıydım,şifrem neydi derken kaza bela girdim.Yahu post nerden yazılıyordu?:/ Heee yani kayıttan derken nihayet az bişi yazabiliyorum.Yazacak pek bişi yok aslında,izindeyim evde mal mal oturup ardı ardına the vampire diaries izleyip dizinin karanlık çekimlerinden sıkılıp uyuyakaldıktan sonra ağzımın içi kurumuş olarak sıçradım.Sanırım iki saat uyuyakalmışım.Burnumun bir deliğinde kemik eğriliği var,yeterince nefes alamdığım için ağzım açık uyuyabiliyorum.Ağzı açık uyuyakalmakda çok feci,geçenlerde arabada uyuyakalmışım.Güya yağmur yağacaktı bende kendimi dışarıya çıkamıyorum diye kandırıp işi asacak ve arabada biraz şarkı dinleyecektim.Ordada uyuyakaldım.Bu sefer klima ağzıma vuruyormuş,ağzımın içi donarak uyandım.İlginç bir tecrübe oldu.Hadi arabada oturacan,arabayı niye durdurmuyon dimi???
Tamam başka bişi aklıma gelmiyor..Yağmur demişken iki foto koyup kaçiim ben.Belki aklıma bişi gelirsem yazarım, ya da sadece foto koyarım.Aman öle işte..

YEMEK VE ALAKASIZ İÇECEK

Uzağa gitmeye gerek yok...Yurdum da her bişi mevcut.Ucuz giyim ve yiyecek..Tortelliniye sarmış haldeyim,özellikle ıspanaklısına,üstüne zeytinyağı ve fesleğen..Yemiş olsam bile ağzımın suyu akmakta...

Yanına da çocuk aspirini...

MASK

KAÇAMAK...

H&M İLE EĞLENCE

Sizde H&M ile kendi stilinizi yaratmak istiyorsanız link...

HAYAL

bir hayalim var...bahçe içinde bir ev,kocaman bir camı bahçeye bakıyor,bahçeden camada şömineli oda bakıyor.bahçenin önü boş düzlük ve dağ.kışın karlı dağı izlemek,elinde sıcak çikolata,fonda klasik müzik ve şömine çatırdarken battaniye etrafına sarılmış.
Kocaman kapıda da bu demircdeki tokmaklardan bir çift,sırf bunlardan alamk için gene Safranbolu...

SON Bİ TANE DAHA

Bir gün bu saatten daha erken yatacağım.

Yine de yatmadan bir çikolata daha,yarına ne olacağı belli olmaz.

SIRADAN BİR PAZAR GÜNÜ...

Ev,gazete,çay ve elmalı kek...
Yarışmada browniyi jüri nezdinde geçemese de benim için elmalı kek birinci hep.Diğer adım vişneli pastayı jüriye sunmak...
Jüri yalaka ve adaletsiz ya!! browni çok şekerliydi bir kere...

TOPARLAMAK!?

ben yokken evi bok götürmüş...aslında ben varken de öyleymiş.3 koli çöp çıktı kilerden!!!!artık temiz düzenli,hatiye ithafen o oda hayyatta toplanıyormuş.sonuçda da adamın canı çıkıyormuş...


işte tam bu anda o yumuşatıcı kokusu burnumu yakıp hapşurtuyor ya...olsun! alerjide olsa bünyede, yaşasın koku almak:D

İSTEMEK

Bu çiçeğin bütün saksıda aynı anda açmasını;


Açelyamı suya doyurmayı;


Sırtımı sıcağa verip ilk Vogue 'u okumayı;


Daha çok kedi figürü bulabilmeyi;


Pastayı okiyle beraber;


Nefis kahve eşliğinde yemeyi..


Lotusun kokusunu sadece bu keçede değil heryerde duymayı;



Tasarım stickerlardan daha çok bulabilmeyi;



Evet bu orjinal deri çanta diyebilmeyi(ki öyle değil);


Bu yaratık da eve nerden geldi diye düşünürken;


İnto the wild'in sountrackin eşliğinde şurada sızabilmeyi isterdim...


AMA OLMUYOR İŞTE!!!!!!!!!!