30.04.2008

TROSANİ KÖPÜK


Geçen gün manikürcüye gittiğimde ellerimin işi bitince elime bir köpük sıktılar.Kavun kokulu köpük ellerini ovuştururken patlayan şekerlerin ağızda uyandırdığı hissi uyandırıyor.Ürün aynı zamanda antibakteriyelmiş.Ben hemen edindim bir tane.Size de öneririm.İnternette distribitörlerinin web adresinide buldum.Ürün hakkında bilgi için tıklayın.

EBRU


Bir hemşire arkadaşım şehirden ayrılacağım için bana, yaptığı bu ebru resmini verdi.Sarı odamda çerçevesiyle güzel duracak.Ben bu kadar aktif başka hemşire grubu görmedim.Biri ebruyla ilgileniyor,biri tiyatroyla,biri hafta sonu Todoskla yürüyüşe katılıyor v.s. Ben de hep Todosk'un pazar günkü yürüyüşlerine katılmak istedim ama sabah 8 de buluşma olayı beni hemen caydırdı.Bak gene aynı şeyi söyliyeceğim bıktık artık diyeceksiniz.Ben nasıl bırakıyorum bu güzel şehri yaa...İnsan sevmeye görsün.Herşeyi bırakıp gidiyor işte.

DOĞUMGÜNÜ



Dün bir arkadaşımın doğumgünüydü.Annesinin mükemmel yemekleri eşliğinde evinde küçük bir kutlama yaptık.Yaprak sarması vardı desem yeterli olur herhalde.Yiyip şiştik.Tekrardan doğumgünün kutlu olsun canım,iyiki doğdun iyi ki seninle tanıştım,iyi ki hayatımdasın.Antalya'dan gidince senin yokluğunu çok hissediceğim.Ben pazartesi günleri ne yapıcam artık.
Kutlama giyimimde buydu işte.

28.04.2008

ANKARA


Buraya Ankara'nın şehir manzaralarından birini koymak isterdim ama gezemedim ki...Şu evlenme işi bitsin gezicem.Aslında daha önce öylesine uydurukan gezmiştim.Kızılay falan işte.Evin tadilatıyla uğraştığımızdan vakit olmadı.İşler epey kolaylandı.Evlerin tavanı kartonpiyer oldu,duvarlar boyandı,kapılar boyanıyor şu an nişanlım tarafından.Hatta birini şahsen ben boyadım.İlk boya deneyimim oldu.Zormuş yav!! Dışardan kolay gözüküyor halbuki,avizelerimizide aldık,bir tek halılarla ıvır zıvır dekor işleri kaldı.Fotoğrafsız kalmasın yazım diye mahallemizin yeşillik yolundan kafasız fotomu koyayım bari..

24.04.2008

DENİZ KIYISI KEYFİ

Dün gelinlik için ayakkabı bakayım derken canım çıktı.Ben anormalmiyim anlamadım gitti.Bütün gelin olmak isteyen kızlar hem gelinlik hem de ayakkabıları için paraya kıyarlar.Pahalı ayakkabılar alırlar.Ben ise ucuz,rahat ve ortalama derece şık bir ayakkabı bulmak için Antalya'nın ayakkabıcılarının %80 nini gezdim herhalde.Neyse uygun bişey buldum nihayet.Hayatımda 1 kere giyeceğim bir ayakkabıya 200 milyon veremezdim.Orda işim bitti karnımı doyurdum.Her zamanki gibi açgözlü ben yiyeceğimden büyük olan bir kumpir ve ne alakaysa portakal suyumu içip şiştikten sonra eve dönüş yolunda konyaaltı plajlarına uğrayayım dedim.Deniz çok güzeldi.Yüzenler bilevardı.Ben anca elimi soktum ve fotoğraf çekebildim.Ya çok özliyeceğim Antalya'yı ya...



Orda oturuken yanıma bir amca geldi.El yapımı plastik küpeler falan satıyordu.Beni pek açmayınca deniz kabuğu,deniz yıldızı,deniz atı var dedi.Ben hönk!deniz atımı?? diye şaşırmıştım ki amca plastik çokokrem ktusundan kurumuş minik deniz atları ve yıldızlar çıkardı.BNen saldıray tipinde hemen alayım alayım dedim ve aşağıdakilerini aldım.Mutlu oldum :D

22.04.2008

ASKILIKLAR

Bir web sayfası daha...Yaklaşık 30 yıldır sanatsal objeler ve mücevher tasarlayan Kristin Lora'nın sitesini inceleyin derim.Özellikle ben şu aşağıdaki askılıklara bayıldım.



Şu aşağıda gördüğünüz askılıklarıda Real'de bulmuştum.Banyom için...Artık Ankara'nın soğuklarında Antalya'nın temmuz sıcaklarını hatırlatır bana:)

DEKORATÖR İRİNA GRAEWE

Bugün bir site keşfettim.Dekoratör İrina Graewe'in web sitesinde oldukça güzel fotoğraflar var.Ne renk kombinasyon isterseniz ona uygun önerilere yer vermiş.Ben özellikle culture club başlığında topladığı fikrlere bayıldım.Sizde diğerlerini incelemek isterseniz buyurun.




21.04.2008

HIRKALAR MADE BY BABAANNE..

Beni internetten modelini bulup azıcıkda yaratıcılık eklediğim,üstüne de babaannemin marifetli elleriyle örülen kazaklardan en yenileri.Eeee ne düşünüyorsunuz?


YORGUNUMMMMM...


Ay ay ay... çok yorgunum yaw. İstanbulda toplantı,Ankara'da eşyaydı, koltuktu, gelinlikti.. Koş,koş nereye kadar. İşten hiç bahsetmeyeyim.Tek hatırladığım perşembe günü iş arkadaşlarıyla yemek yediğimiz ve yaklaşık bir saat ödeme planı yapmamız.8 kişi ayrı ayrı ödmeye kalkınca garsonda tırlattı,sodexo passı ve poss makinesini bıraktı gitti.Bizde böylece poss makinesi nasıl kullanılır onu öğrendik.Birde görgüsüzlük diz boyu Günay restaurantın ışıklarının önünde hiçbirimizin suratının belli olmadığı fotoğraflar çektirdik.Otel odasının fotoğrafını çekip üstüne oynamayı da ihmal etmedim tabii...


Bir başak manyaklığımızda Atatürk havalimanına erken gelmemiz ve iç hatlarda Starbucks Cafe olmadığından taaa dış hatlara kadar yürümemiz oldu.Aslında Antalya'da Starbucks Cafe olmadığından ben ayarttım milleti,itiraf ediyorum :)

Ankara'da ise koltuk takımımı seçtim.Gelinliğim diktiriliyor aynı zamanda,beyaz eşya,yatak odası takımı ve perdelerde tamam.Bir tek avizelerle halılar kaldı,birde davetiyeler.Davetiyem sıradan olacak,bildiğiniz kağıt işte!Dekorasyon oluştukça paylaşıcağım.Ay çok heyecanlandım..Hi hi..

16.04.2008

4 GÜNLÜĞÜNE ARA

Yarın iş toplantısı için İstanbul'a cuma akşamı da gelinlik ve mobilya bakmak için Ankara'ya gidiyorum.Pazartesi günü yazılarımda çeyiz muhabbetimi bol bol dinlersiniz artık.

YARATICI ÇANTALAR

Bu çantaları beğenenler ve almak isteyenler buradan ulaşabilir.Diğer ürünlere de bir göz atın.Çantaların dışında kıyafetlerde şahane...

İLGİNÇ YÜZÜKLER

Elmalı (hatta içinden kurt çıkmış hali) ve kirazlı kolyeler bir ara herkesin boynundaydı.Bu limon,elma ve armudu parmaklarında görmek isteyenler bu siteye tıklasınlar ayrıca gözlerinden meyvaya göre 75-100 $ ı çıkarsın.Yaratıcı gerçekten...

15.04.2008

SANAT ESERİ GİBİ ELBİSE

Eee ne düşünüyorsunuz tablo gibi bir elbise değil mi? Jean Paul Gaultier tarafından yaratılmış elbisenin fiyatı ise dudak uçuklatıcı 4,340$ !!!!Ama hippie modasına bayılıyorum,,uzun ortadan ayrılmış düz saçlar,uzun uçuşan çiçekli elbiseler ve düz sandaletler.Keşke 60larda yaşayıp o havayı teneffüs etseydim.

14.04.2008

LİSELOTTE WATKİNS

İllüstüratör Liselotte Watkins'i gene internette web sitelerinden birinin yönlendirmesi sonucu keşfettim.Çalışmalarının bir kaçını paylaşmak istiyorum.Gerçi buraya tıklayarak diğerlerini de inceleyebilirsiniz.Resimleri pop-art tarzı döşenmiş bir evde tablo olarak hayal etsenize...Ben yeşil renlerin yoğunlukta olduğu çalışmaya bayıldım mesela.


13.04.2008

ELLE PARİS SOKAK STİLİ

Elle paris sokak stili için yeni görüntüler ekledi.Pariste bayanlar genelde siyah giyiyorlar galiba.Bende eskiden siyahdan vazgeçemezdim.Gerçi hala öyle... Sayfayı incelemek için burayı tıklayın.

ÖRGÜ ORGANLAR

İnternette gezerken sanatçı Sarah İllenberger tarafndan yaratılmış örgü oraganların fotoğraflarını buldum.Ne kadar uğraştırmıştır bunu yapmak,örgüyü bilmediğimden fakat babaannemim bana ördüğü kazakların ne kadar vakit aldığını bildiğimden böyle birşey örmek için hiç mi hiç uğraşmam ama işim bu olsaydı? yok ya gene uğraşmam!


KONGRE SONRASI


Uzun zamandır yazamıyordum.Çünkü iş için kongrede görevliydim.Çok yorucu ve stresli 5 günden sonra nihayet evdeyim.Kongre Göynük'te yukarıda fotoğrafını gördüğünüz Quenn Elizabeth Hotelde yapıldı.Bir arkadaşıma yerini sorduğumda Göynük'e girdiğinde sağda gemiye benziyor görürsün demişti.Pek benzemiyor,direk gemiyi oturtmuşlar.Ben otelden pek memnun kalmadım.Faaliyetlerinden yararlanamadım ama herkese yanlış oda veriyorlar, Oteli bir kaç gün önce su basmış küçük sinekler etrafta geziyor,kokuyor ve geminin kç tarafında ki bir odadaysanız odaya gitmek için canınız çıkıyor.Onun dışında odaların dizaynı ve lobini dizaynı falan hep gemiye uygun yapılmış.Kongre alanıda bodrum katta olduğundan çok basıktı.Bunu da söylemeden geçemiyeceğim.

Odadan detaylar,2188 oda numaramız yani geminin kıç tarafı:(


Odadan diğer detay...


Lobiden detaylar...


Bunlara gemide bulunan bazı aletlerde bir tek dümeni algıladım,diğerler ne işe yarıyor acaba yön bulmayla ilgili galiba..



Veeeeee kongre bitti,lobide son sıcak çikolatalar...Masaya üç farklı bölgeden ve aynı işyerinde çalışan bayan oturursa ne olur bol bol dedikodu.Orada otururken birden aklıma geldi ve kızlara hadi havaalanına sizi bırakmadan kahve falı bakmaya gidelim dedim.Onlarda hadi hadi çabuk diye uçarak Antalyaya bir cafeye gittik.Hatta oradan da bahsedeyimde Antalya'ya gelen olursa gitsin.Serap'ın başına sarayım sizi.. Hehe...Zaten aklıma gelen herkesi oaya bir kere gönderdim.Bu cafe Antalya'da Güllük caddesinden SSK'ya doğru giderken Bp benzin istasyonuna gelmeden bir park var.Önünde de durak var.O parkın arka tarafındaki binaya gidin.Binanın alt tarafında Fokur Kafeyi bulacaksınız.Orda da Serap'ı buluyorsunuz.Sizi mutlu edecek hep olumlu şeyler anlatacak.Sizde böyle mutlu mutlu oradan ayrılacaksınız.Unutmayın CAFE FOKUR..