7.04.2008

RENKİ ÇERÇEVELİ GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ


www.whowhatweardaily.com web sitesini inceliyordum.Şu colored framesleri görünce gene aklıma çocukluğum geldi.Bende de böyle plastik pazardan babaannemin aldığı(pazardan alışveriş yapma merağım o zamandan kalmış galiba) kırmızı bir gözlük vardı.Kim bilir ne istedimde,beni kandırmak için onu aldı yada onu direk istedim oda direk aldı.Ben genelde o kocaman oyuncaklara sarkardım.Bıktı herhalde bunu aldı.Kırıldığı zamanı çok iyi hatırlıyorum.Çünkü gözlüğü iki yana eğip duruyordum.Sonra o çıt sesi..Bayramda taktığımı hayal meyal hatırlıyorum.Ayrıca bayramlarda lunaparka gitmemizi,kuzenlerimle topladığımız bütün harçlıkları orda harcamamızı,uçan salıncaklar,düğmesine basınca yukarı kalkan uçaklar...Bazen o uçakların bozuklarına denk gelirdim,nasıl sinir olurdum.Kuzenlerimle arka arkaya otururduk genelde.Onlar uçuyor ben aşağıda başparmağım morarasıya basıyorum;yok kalkmıyor uçak.Düşünün küçük olduğunuzu ve o uçağa bir kere binme hakkınız olduğunu ama bozuk uçağın kalkmadığını.He birde uçan salıncaklarda birbirimize tutunup üçümüz bir arada uçardık.Şimdi gözlükten nerelere geldim.Lunapark sevgimde bu anılardan kalma zaten.Bu arada Analyadaki lunaparka yeni bir alet yapıyorlar.Galiba küçük çaplı hızlı tren!!!Bitsede gitsem,binsem,çığırsam,adrenalin tavan yapsa.Ankarada binmiştim geçi.Yanımda nişanlım vardı.O kadar kasmışız kendimizi birbirimize fazla yanaşıp kafalarımız sarsıntıdan tokuşmuştu.Artık komik haberlerde çıkardı.Trende kafalarını yardılar diye...

STİL YORUMLARIM

Ben kimim ki stil yorumluyorum!.Ne bu konuyla ilgili bir eğitim aldım,ne de o kadar yakından gündemi takip ediyorum.Stil ile ilgili her zaman sokak modasına güveniyorum.Daha özgün nede olsa.Bazen bloglardan takip ediyorum,bazen alışveriş sitelerinden gelen maillerden, bazende moda dergilerinden.Neyse benim daha önceden bahsettiğim bir alışveriş sitesi vardı.ASOS.Mail adresinizi verince sizi indirimlerden ve yeni ürünlerden haberdar ediyorlar.Ünlülerin giyim tarzlarından örnekler verip işte şuna benzer pantalonumuz,ayakkabımız vırt,zırt onları gösteriyorlar.Bugün maillerime bakarken ASOS'un gönderdiği listeleri inceliyordum.Tekrar anladım ki moda kendine yakışanı giymekmiş.Yanda gördüğünüz benim en sevdiğim aktristlerden biri olan Keira Knightley'in moda kurbanı olmasının en açık ifadesi değil mi?Niye bu kadar kötü görünen bir pantolan giyme ihtiyacı duymuş çok merak ediyorum.Ben Keira Knightley'in giyim tarzını çok beğenirdim.Özellikle geçen seneki oscar töreninde giydiği elbiseye bayılmıştım.Ama bu kötü,çok kötü!!Kalçası çok kötü görünüyor.


Penolope Cruz için ise bir yorum yapamıyorum.Çünkü bu tarz pantolonları bir kaç kişide daha görmem gerektiğine inanıyorum.Yeliz'de kendi bloğunda böyle bir yazı yazmıştı.Victoria Beckhamın giydiği pantolondan bahsediyordu.Yapılan yorumlara baktığımda daha bu tarz pantolonlar için zamana ihtiyacımız olduğu izlenimine kapıldım.Nede olsa zamanında bunlardan hepimiz giydi.Ama hırkaya bayıldım,bir hırka manyağı olarak.


Buda yeni trendmiş!Üst üste iki tshirt giymek!E ben açık yakalı bütün kıyafetlerde giyiyorum.Trend mi yakaladım şimdi!!

RECEP İVEDİK


Nihayet Recep İvedik'e gittim.Çok beklediğim gibi çıkmadı.Fragmanlarda daha çok gülüyordum.Bir arkadaşım sabun köpüğü gibi,esprileri bir yerde kullanamıyorsun dedi.Dediği doğruymuş.Tek aklımda kalan; konuşma laaannn...Birde fon müziği çok komik ve eğlenceliydi.Birde şu yanda gördüğünüz mimiği çok komik geldi bana.Aslında ben o halk kahramanıyla bir poz bile verdim.Millet de bana manyakmışım gibi baktı.Tabi bu benim umurumdamıydı.Asla...



Sinema seansının gelmesinin beklerken zamanı da değerlendirdik.Şu yanda gördüğünüz oyunu oynadık.İsmini hatırlayamadım şimdi.Buz hokeyi gibi bişey işte 3 dakikada ne oluyorsa artık.Hep yenilmek zorundamıyım yahu.Bir oyunda da kazanayım.Yenilen pehlivan oynamaya doymaz hesabı 3 kere oynadım.Arkadaşın biride futbol oynamakdan çok zevk alır.Onun etkisimidir nedir 3 dakikada bana 8 gol attı,ben ise 1!!!Son oyunda hile yapıp iki tane karşılama kullansamda yok o kayan disk gene ağlarda...Bu arada o trençkotla oynamak ne zor olmuştur bana.

SINAVLAR V.S.

Hafta sonum sınav telaşıyla geçti.Cumartesi sabah 9.30,öğleden sonra 14.30,pazarda yine 14.30 da sınavlarım vardı.Birde cumartesi iki sınav arasında bir hocamızın doğumgünü vardı.Onu Lara bir kongrede için otelde bekledim.Sıkıldım hocanın başkan olduğu ve ingilizce anlatılan bir oturuma girip,oturumdan çıkmadan yakalamak için konuşmayı dinledim.Şunuda belirteyim ingilizcem çok kötü.Artık oturuma katılanları saçına başına baktım.Simültane çeviride vardı ama ben türkçede dinlesemde bir işe yaramıyacakdı.Aşağıdaki görüntüler lobiden.




Cumartesi geceside yeni evlenen bir arkadaşımızın evine gittik.Amaç sohbet-çay ve film izlemekti.Ama girdiğimiz gibi sehpanın üstünde puzzle görünce yapıştık.Ben tüm gece boyunca 3 parça koyabildim.Zaten puzzlein belli bir bölümü bitmişti.Kala kala en sıkıcı bölümü kalmıştı.Azimli arkadaşlar biraz daha eklediler.Ben sıkıldığımdan yada beceriksizliğimden bırakıp film izledim.Puzzle'in bana göre olmadığınıda anlamış oldum.Aslında nişanlımla evlenince bizde bir puzzle almayı düşünüyorduk.Hatta puzzlei bile beğendik.Şu aşağıda resmini gördüğünüz 2000 parçalık The Accolade isimli puzzle.Alırız muhtemelen onuda yapabilirmiyiz? Zor!!Film ise Catherine zeta jonesin Aşk Tarifi'ydi.Belirli bölümlerini izleyemesemde eğlenceliydi.

4.04.2008

DİNLENEMEMECE

Bu ne biçim başlık değilmi?Hafta sonuna daha giremeden müthiş keyifsiz bir haber aldım.Hani müdürüm gitmişti ya,satış ve pazarlama müdürüyle beraber gene geliyor:( Tam mesai saatinin bitmesine 10 dakika kalmış,bende işten kaytarmış Zara'da cicili bicili tshirtlere bakıyorum.Zırt telefon! Müdürüm aradı.Konuştu en güzel haberi sona saklamış.Satış ve pazarlama müdürüyle salı günü gelicekler(hadi kongre var onun için geleceğini zaten biliyorum),ama satış ve pazarlama müdürüm ünitelerimi gezecekmiş.Çok mutlu oldum,çoookkkkkk... Artık kongrede kasılmamın 5 katını ünitelerde yaşarım.Zaten hafta sonu sınavlarım var.Çalışmadığım açıköğretim sınavlarına.Neyse zatenbırakıcam bu açıköğretimi,ikinci üniversiteye ne gerek var.Birini zor bitirdim zaten.

Ben başka konulara geçeyim bari...Çok sinirlendim.Ben dün Ispartadaydım gene her 15 günde olduğu gibi.Orda bir Kayseri mutfağı keşfettim.Mayala...Mekan tam benim sevdiğim gibi.Kımızıııııı...Duvarlarda da farklı farklı resimler var.Ben bunun fotoğrafını çekebildim.Çünkü diğer resimli duvarların önünde müşteiler yemek yiyordu.Çaktırmadan anca bu kadar..



Yağlama yanda görüldüğü üzere yağlı bişey.Menüde de özellikle elle yoğurtlu yiyiniz diyor.Hadi bana koymazda arkadaşım zorlandı yerken.Anlıyacağınız elimiz yüzümüz yağ oldu.Ağır bir yemekmiş bu yağlama.Tabakta 8 parça vardı,biz dördünü zor yedik.Ama bir daha yermiyim,zor!Benim midem kaldırmıyor ağır yemekleri.Birde ıspartada bir şişiyorum havasındanmıdır nedir,akşam mahvoldum.


O ağırlıklı halimizle birde pasta yedik,yetmedi alışveriş için markete gittik.Orda arkadaşım bana çok cici bir tabak ve deniz kabukları,deniz yıldızı ve deniz kumundan oluşan bir paket seçti.Evimin dekorunda kullanıcağım.Ama deniz yıldızı biraz parçalandı:(Küçük hüsammettinin sarsılmasına daha doğrusu benim deli şoförlüğüme dayanamadı.Cici tabağın rengini tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde.Tamamen olmasa da kırmızılar var arada.Bu arada yanda gördüğünüz fıstık yeşili hırkayı babaannem örmüştü.Az giymedim bunu yaaa..Eskidi hatta.Ama Isparta soğuk mecburen kat kat giyiniyorum.Bakalım Ankara'da ne yapacağım.Burda alıştım tshirt üstüne hırkalar giymeye,orda da kazak üstüne hırka onunda üstüne bir hırka daha giyerim arık.

2.04.2008

HEHEE..BAYILIYORUM BEN BU KARAKTERLERE


Bugün bu iki tshırtü pazardan aldım.Minili 5.oo ytl snoopy 3.5 ytl.Bu karakterlere bayılıyorum.Birde hello kitty'e.Ondanda bir pijama aldım.5.00 ytl oda...Zaman olsa biraz daha araştıracaktım böyle sempatik kıyafetler ama trafik polisi arabaları çekmeye başladı.Az kalsın çekiciye kaptırıyordum küçük hüsamettinimi.Koşa koşa alanı terk etmek zorunda kaldım.Evde giymek için süper, eğlenceli kıyafetler edindim.Mutlu oldum bak şimdi.:)

31.03.2008

SİNEMA 'ARA'


Bugünde Ara filmine gittim.Filmin arasında da arkadaşımla çıktım.Niye insanlar kendilerini sanat filmi yapma konusunda zorluyorlar ki1 Anlamadım bir türlü.İçimi baydı yaaa...O onla beraber,bu bununla beraber.Sinir oluyorum öyle filmlere o şişman adamdan da midem bulandı ayrıca.Böğhh...Filmin çoğu Gül karakterinin babaannesinden kalma eski evinde geçiyor.Oradan da para kazanıyor.Reklam filmleri çekiliyor,o bölümleride filmin belirli yerlerine yedirmişler.En güzel sahne tabii benim ilk bölümü izlediğim kadarıyla aşağıda görünen kareydi.Bir meleğin tutsaklığı ve çırpınışları.Benim gibi melek figürü seven biri olarak bu karayi es geçmem olanıksızdı.Filmi beğenmemiş yada tamamını izlememiş olsam bile.