4.11.2008

HASTAYIM


Dün başlayan soğuk algınlığı belirtisi beni çok kötü yaptı.Çünkü eğer hasta olmasaydım bugün İstanbula gidip kardeşimi görecek yarında istemediğim bir iş için görüşmeye gidecektim.Hastalanınca plan iptal oldu.Bugün bol bol dinlendimde biraz ayaklandım.Çok komik ya,eşim demese ben hala inatla o görüşmeye o hasta halimle gideceğim.Giderim dedim ya,söz verdim ya.Sanki benim sağlığımdan daha önemli.Biletide aldım saatin gelmesini bekliyorum.Bekleyişim ise şöyle akan buruna kağıt peçete tıkılmış,kalorifer son haddiyle yanıyor fakat ben üşüdüğümden kalorifere yanak ve tüm yan beden dayanmış ağız bir karış açık,zor nefes alıp veriyorum.Eşim çokmu önemli bir görüşme dedi.Hasta olamam rağmen gitmeye değermi dedi.Bende yoo olsaada kabul etmiyeceğim yol parasını karşılayacaklar birde giderim dedim ama asıl kardeşimle görüşeceğim onun için gitmek istiyorum dedim.Kardeşini daha iyi şartlarda görürsün kabul etmeyeceğin bir iş için bu halde gitme istersen dedi.Bende haklısın dedim.Gecenin bir vakti eşim gidip bileti açığa aldı.Bende bugün 12ye kadar uyumuşum.Telefona kalktım.Arkadaşım öğlen arası yemek yiyelim dedi.Hastayım başka zaman çıkarız deyip gene yattım.Yüzüm zonkladı resmen.Kayıvalidem iki üst katımda oturuyor.Beni istanbulad sanıyor.Eşim arayıp halimi anlatmış.Geldi kızdı bana niye haber vermedin kimsesiz gibi yatıyorsun burada diye,çorba getirmiş sağolsun.Sıcak sıcak iyi geliyor.Eşlimede bir tarif vermiti dün.Ilık suya 1 limon ve bir kaşık bal.Dün onu yapmıştı.Ne güzel içiyordum taki bardağın dibinde bir böcek görününe kadar.Ama böcekli möcekli iyi gelmişti şimdi bir tane daha içsem iyi olacak galiba.Yarına kendime gelirim.

3.11.2008

TROİS COULEURS-BLUE


Krzysztof Kieslowski'nin meşhur üçlemesini bilirsiniz.Mavi,beyaz ve kırmızı.Ben çok duyup bir türlü izleyememiştim.Geçenlerde filmlere bir bakayım dedim.Şak gibiydi.Çünkü 3 sene önce Antalya'da bir sahafa kitap almaya girmiştim.Sahafda dinlediğim parçanın ne olduğunu sordum.Oda bir soundtrack albüm dedi.Kimin dedim bilmediğini söylediği ama iki tane olduğunu söyledi.Satıyorlarmış aynı zamanda.Tabii orjinal değil çekimdi.Aldım bende uzun zaman dinlemiştim.Meğer biri mavinin sondtrack albümüymüş.İşin kötüsü evde cdleri bulamadım.Kim bilir nerde ya da kayboldu.İnternetten buldum.Dinledim ama asıl benim sevdiğim ikincisiydi.O hangisi diye merak ediyorum.Albümleri sevmemek mümkün değil çünkü Zbigniew Preisner'in bestelerinden oluşuyor.

GÜNÜN FRESH ŞARKISI

Hani her pazartesi sendrom yaşanır.Çalışanlar işe,okuyanlar okula gitmek istemez ya dj chocolates lover sizi düşündü vegene nostaljik bir parça buldu.Eminim bir çoğunuz duymuştur bu parçayı.Kool and the gang-Fresh

TAKIM ELBİSE ARAYIŞI


Dün eşime takım elbise almak iki tane alşıveriş sitesine gittik.Ben aynı şeyi yapıp beğenmemezlik yapsam o kadar gezsem söylenip durur ama beyimiz biraz zor beğendi.O kadar gezilir mi ya!Zor bela 2 takımı beğendi de allahtan diğer işlerimize zaman kaldı.Tabii bunun yanında birde ayakkabı baktık bulamadık.Bugün akşamda ona bakmayı düşünüyor.İnanmazsanız ilk defa bişey almadım.Giyecek anlamında tabii...Yoksa oyuncakçıda şu her tarafı ayrı renkli olan zeka küpünden buldum.Ne zamandır arıyordum.Eskiden onun köşelerini aynı renge getirmek için kafamız patlardı hani!!.Bir tane de Batman figürü buldum motoruyla gidiyordu.Eşim sabitmişde oynamıyormuş diye beni caydırdı.Ne güzel pcnin yanında duracaktı öyle.Hem önündeki düğmeye basınca motordan bişeyde fırlatıyordu.Hıhhh...Birde evim dergisinin yeni sayısını aldım.Alışveriş merkezine gideceğim için yeni babetlerimide giydim ehe...Melekli kolyemide taktım.Her zamanki gibi yazlık bir bluzun üstüne ince bir hırka giydim.Detaylar aşağıda...

2.11.2008

PASTA SÜSÜ

Ülkemizde düğün pastalarının üstüne genelde birşey konmaz.Yurtdışında süslü pastalarda gelinle damat olur.Ben düğünümde maket pasta kesmiştim.Birde o adet çıkmıştı.Şöyle hevesle bi kesemedim o pastayı.Takır tukur bişey.Yok illaki pastama süs koyacam ama farklı bişey olsun isteyenler için bu süslere bu linkden ulaşabilirsiniz.Tabii 200 le 300 doları gözden çıkarmak gerekiyor.


GÜNÜN PAZAR ŞARKISI

Yaaa..Ben bu parçayı nasıl unutmuşum.Yıl 2000 ve üniversite kampüsünde bu parçayı çala çala gezen bir serçe vardı.Bende ilk orada duymuştum.Parçanın ismini öğrenip kantinde müzik kutusunda çalmak istemiştim am yoktuuu..O günleri yad ederek Modjo-Lady..Pazar günü için iyi bir parça he ne dersiniz?

1.11.2008

BİR CUMARTESİ SABAHI

Bir cumartesi sabahı ne yapılır?Uyunur değil mi?Biz ne yaptık?Eşimin kardeşiyle antaresin karşısındaki parka kadar yürüdük.Ben onun ciddi olduğunu sanmıyordum.Hafta sonu yürüyeceğim dedei,bende boş bulunup arkadaş istersen bende gelirim dedim.Dün gecede Emre Aydını izlicem diye gece 3de yattım.Sabak zil çaldı.Amanın görümcem kalkmış erkenden hadi yürüyelim diyor.E yürüyelim dedim.Zevkli lak laklı bir yürüyüş oldu.En güzeli dönüş yolunda minik bir park keşfettik.Parkda yürüme parkuruda var,şu belediyenin koyduğu spor aletlerinden de.Hepsine bindik.Ne güzel aletlermiş onlar öyle.Belimizi ve bacağımızı iyi çalıştırdık.Ben bir yandan spor yapıyorum bir yandan da eve gidip duş almayı düşünüyorum.Acayip terledim çünkü.Sonra aklıma Zeytin geldi.Ev dün gece geç yattığım için leş gibiydi.Zeytin büyüdükçe sorun yaratıyor.Evdeki çiçekleride kemirmeye başladı.Her yere işiyor.İşin kötü yanı hep koltuğa işiyor o yüzden koltukta boylu boyunca gazete serili.Üstü kaka ve çiş dolu...Evde oturacak yerde kalmıyor.Şu tipe baksanıza.Nasıl belalı bir havası kasıntı şey..Ama birde şu hali var.Elini yalıyor.Kafasını uzatıp kendisini sevmemi istiyor.Başka bir eve gidince bana küsüyor,üstüme pisliyor.Çok alıştık birbirimize.Ne yapıcağımı şaşırdım.Bir yanım ver Zeytini diyor,bir yanımda nasıl vereceksin o kadar büyüttün diyor.Eşimde verelim diyor.Bende ona kızıyorum ,sanki senmi bakıyorsun bütün gün evde onunla kalıyorum diyorum.Çok kararsız kaldım.Galiba eşim ben eğitime gittiğimde onu evden postalayacak.Ama ben gitmesinide istemiyorum ki...:..(